İSKAMBİL KAĞITLARININ ESRARI
Jostein Gaarder
Çeviren: Sabir Yücesoy
Katkıda bulunanlar:
Kapak grafiği: Fatih Durmuş
Cilt bilgisi: Sert kapaklı cilt
Kağıt bilgisi: 2. Hamur
Basım tarihi: Nisan 2006
Sayfa sayısı: 344
Kitap boyutları: 14,5x20 cm
ISBN: 975-7652-64-4
Barkod: 9789757652649
Fiyatı: 25,00 YTL
"Astronotlar üzerinde yaşam olan başka bir gezegen keşfetse, herkes müthiş şaşırır, ama kendi gezegenlerinin varlığı hiç de şaşırtmıyor onları."
Jostein Gaarder, "Sofi'nin Dünyası"ndan önce kaleme aldığı "İskambil Kağıtlarının Esrarı"nda, insanın kendine ve dünyaya bakışını sorguluyor.
İskambil kağıtlarının kişileştirildiği, gerçek ve hayalin iç içe işlendiği kitapta, dünyaya kendini kaptıranlarla görünenin ardındakini gören "Jokerler" arasındaki karşıtlık sunuluyor okura.
Kendini arayan gençlere....
Kitaptan Bir Bölüm
Ben, biz insanların çok zeki, örneğin uzayın ve atomların yapısını inceleyebilecek kadar zeki olduğumuz halde, kendi hakkımızda pek bir şey bilmememizi tuhaf buluyordum. Babamın cevabı bana o kadar akıllıca geldi ki, onu burada kelimesi kelimesine aktarabileceğimi sanıyorum: "Eğer beynimiz, onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı", dedi ve tam burada durdu biraz, "o zaman öyle aptal olurduk ki, yine anlayamazdık onu."
Bunu uzun düşündüm. Sonunda, sorumun yanıtı olabilecek hemen her şeyi içerdiği sonucuna vardım.
Babam devam etti sözlerine: "Örneğin, bizimkinden çok daha basit yapıda beyinler var. Bir solucanın beyninin nasıl işlediğini anlayabiliyoruz mesela, en azından büyük ölçüde. Solucanın kendisi anlayamaz bunu, çünkü beyni fazla basittir bu iş için." "Belki bizi anlayan bir Tanrı vardır", dedim. Hafifçe irkilde babam. Sanırım böyle akıllıca bir soru sorabilmemden etkilenmişti. "Olabilir", dedi. "Ama o zaman herhalde o da kendi kendini anlayamayacak kadar karmaşık bir şey olmalı."