kullanıcı_adı Advanced Member
Mesaj Sayısı : 139 Ruh HaLi : Kayıt tarihi : 05/08/08
| Konu: Edgar Ellan Poe Perş. 7 Ağus. - 1:01 | |
| Aynı anda hem şair, hem yazar, hem editör, hem de bir eleştirmen olmayı başaran Poe, günümüzde korku ve dedektif hikayelerinin yaratıcısı olarak kabul ediliyor. Ünlü şair Baudelaire, Poe'yu şöyle tanımlıyor: "Zekanın içine yerleştirilmiş absürdlüğün ezici bir mantıkla yönetimi. Hiç kimse insan yaşamının istisnalarını daha büyülü anlatmadı." Gotik edebiyatının diğer ismi H. P. Lovecraft ise Poe'nun hiçbir ölümlünün düşlemeye cesaret edemeyeceği hikayeler yazdığını söylüyor. Acıklı hayatı oradan oraya sürüklenmekle geçen Poe, 1809 yılında Boston, Amerika'da doğmuş. Anne ve babasını çocuk yaşta kaybedince zengin bir aile tarafından evlat edinilmiş ve eğitiminin büyük bir bölümünü İngiltere'de almış, Amerika'ya döndükten sonra da üvey anne ve babasıyla yolları ayrılmış. 18 yaşındayken kendini, edebiyat kariyerinin de bir anlamda başladığı, orduda bulmuş. Birkaç sene sonra ise kısa hikayeleri ve şiirleri basılmaya başlamış ve kısa zaman içinde edebiyat dünyasında kendine saygın bir yer edinmeyi başarmış. 14 yaşındaki kuzeniyle evlenip, kısa bir süre sonra da karısını kaybedince ölüm düşüncesini ve ölümden sonrasını sorgulamaya başlamış. Avrupa edebiyatının ünlü isimleri Mallarmé den Rimbaud ya kadar birçok yazarı, öncüsü olduğu 'Sanat sanat içindir' akımıyla, peşinden sürükleyen Poe, modern kısa hikayelerin mimarı olarak gösteriliyor. Her ne kadar Amerika'daki dönemin yazarları çok farklı konularda yazıyor olsa da, Poe kendine tarz olarak gotik yazını seçip Avrupa edebiyat geleneğinin yakın bir takipçisi olmuş. Hikayelerinin çoğunda da mekan olarak Avrupa'yı ve Avrupa tarihini kullanmış. Edgar Allan PoeGotik edebiyata gelince... Karanlık, tehditkar ve kasvetli bir anlatıma sahip, garip, şeytani olayların yaşandığı anlatımlara gotik deniyor. Poe da bunu en iyi şekilde aktarabilen yazarlardan biri. Yetmişe yakın kısa hikayesi bulunan Poe, hikayelerine mekan olarak karanlık bir şato veya manastır seçiyor. Bunun yanında salgın hastalıklar, deliler, kimsesiz konaklarla dolu, tam bir grotesk hava içeren öykülerinde olaylar gece başlıyor ve Poe karakterlerine psikolojik işkence yaşatıyor: Bir hikaye kahramanı okuduğu kitaptaki sesleri odasının içinde duyuyor, kalp atışları saat tiktaklarına karışıyor. Tabii okuyucu için de psikolojik işkence, hikayenin başından sonuna kadar "Acaba şimdi ne olacak"larla devam ediyor. "Düşleri var olan tek gerçeklik sayanlar" için yazdığını söyleyen Poe, yaşadığı süre boyunca dehasının anlaşılmaması nedeniyle birçok insan tarafından deli diye tanımlanmış. Buna cevabı ise, söylenilenlerin tam aksini kanıtlayan keskin zekasının bir örneği: "Deliliğin zekanın en üst düzeyindeki temsilcisi olup olmadığını, görkemli olan çoğu şeyin ve derin olan her şeyin, hastalıklı düşüncelerden, sıradan aklı feda etmek pahasına yüceltilen ruh durumlarından fışkırarak çıkıp çıkmadığı sorusu hala yanıtlanabilmiş değil." Başlıca yapıtları: Dedektif Auguste Dupin Öyküleri, Oval Portre, Morgue Sokağı Cinayeti, Usher Evinin Çöküşü, Altın Böcek. | |
|
IceBLue קคtг๏ภ
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 32 Nerden : South Park Fanatik : Kayıt tarihi : 20/07/08
| Konu: Geri: Edgar Ellan Poe Perş. 7 Ağus. - 12:30 | |
| | |
|