CrazYD
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CrazYD


 
AnasayfaPortaLGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 MODALS

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
IceBLue
קคtг๏ภ
קคtг๏ภ
IceBLue


Mesaj Sayısı : 1238
Yaş : 32
Nerden : South Park
Fanatik : MODALS 3cfc6cbe9b5f994873e98f5d8805462f
Kayıt tarihi : 20/07/08

MODALS Empty
MesajKonu: MODALS   MODALS Icon_minitimeSalı 22 Tem. - 17:18

Should/Shouldn't



Should : -meli ,-malı ,...iyi olur anlamında tavsiye için kullanılır. ( advice ,criticism )

"Must" ve "have to" ya göre daha zayıf bir mecburiyet anlamı taşır.

Örnek ( example ) :
He should drive more carefully. Daha dikkatli sürmeli./sürse iyi olur
You should try to make more of an effort. Daha fazla çaba sarfetmelisiniz.



Can & Could

Can :
- ebilir ,-abilir anlamına gelir

1- Yeteneklilik gösterir ( ability )

Örnek ( example ) :
Animals can't speak. Hayvanlar konuşamazlar.

She can speak engilish. O ingilizce kouşabilir.

2- İzin gösterir ( permission )

Örnek ( example ) :
You can have a party. Partiye gidebilirsin.

Could :

1- Present olarak izin istemek , olasılık ve nazik bir istek için kullanılır.

Örnek ( example ) :
Could I borrow your pen ? Kaleminizi ödünç alabilir miyim ? ( permission )
It could snow tonight. Bu gece kar yağabilir. ( probability )
Could I invite you to drink tea ? Sizi çay içmeye davet edebilir miyim ? ( request )

2- Can in past şekli olarak kullanılır ( ability ).

Örnek ( example ) :
She could play the piano at the age of four. O dört yaşındayken piano çalabiliyordu.
We couldn't go out last night. Dün gece dışarıya gidemedik.




Be Able To

Be able to :
-ebilir , -abilir olmak

Can in yerine kullanılabilir.Kuruluşunda "to be "fiili olduğu için "to be" fiilinin girebildiği tense lere girer.

Örnek ( example ) :
I am able to answer this question. Bu soruyu cevaplayabilirim. ( ability )
I was able to swim across to river. Nehrin karşı tarafına yüzebildim. ( ability )



Will

Will :
nazik bir teklif , bir rica için kullanılır. ( requests )


Örnek ( example ) :
Will you give me a hand ? Bana elini verir misin ?
Will you , close the window please ? Pencereyi kapatabilir misiniz lütfen ?


Would / Wouldn't

Would :
Nazik bir rica , teklif için kullanılır.( offers ,requests ) Will in past ı olarak da kullanılır.

Örnek ( example ) :
Would you please clean the table ? Lütfen masayı temizler misiniz ?
Would you mind helping me ? Bana yardım edebilir misiniz ?
John wouldn't wash the car today. John bu sabah arabayı yıkamak istemedi.


Must

Must :
-meli , -malı ,...lazım vbz.

1- Gereklilik ,lüzumluluk gösterir ( necessity ) .Sert bir emir ya da tavsiye için de kullanılır ( obligation )

Örnek ( example ) :
You must study hard. Çok çalışmalısın.
You musn't neglect your work Ödevini ihmal etmemelisin.

2- "Must" ın past hali yoktur.Çoğunlukla gereklilik ve tavsiye anlamında kullanıldığı zaman must,should , ought to ,"indirect" konuşmalarda past halde yalın olarak kullanılabilir.Normal olarak "have to" nun past hali olna "had to" dan yararlanılır.

Örnek ( example ) :
He must finish the work on time .( present ) İşini tam vaktinde bitirmek zorunda.
He had to finish the work on time .( past ) O, işi tam vaktinde bitirmek zorunda kaldı.


Have to & Has to

Have to :
-ya mecbur olmak , ....zorunda olmak ( necessity , obligation )

Has to :
aynı anlamda 3. tekil şahıslarda kullanılır

Örnek ( example ) :

I have to get more exercise for pass my exam. Sınavımı geçmek için, daha fazla alıştırma yapmaya mecburum. ( present )

She has to find a job after finish her scholl. Okulunu bitirince iş bulmak zorunda.( present)
He had to leave early yesterday. Dün erken ayrılmak zorunda kaldı.( past )





May & Might

may : -ebilir , abilir gibi anlam verir.

1- Present anlamda bir olasılık , ihtimal gösterir.( possibility ) ( %50 certain )

Örnek ( example ) :
He may come again. O , yine gelebilir.
Sally may be learning. O , belki öğrenebilir.

2- İzin için de kullanılır ( permission )

Örnek ( example ) :
Guests may not smoke in their rooms. Misafirler bu odalarda sigara içemezler.
She may drive my car whenever she wants to. O , ne zaman isterse arabamı kullanabilir.

Might :
-ebilir , -abilir anlamına gelir.


1- Present olarak ihtimal gösterir ( possibility ).İhtimal olarak may den biraz daha zayıf olarak düşünülür.( % 40 certain )

Örnek ( example ) :
I might buy a new dress next week. Önümüzdeki hafta yeni bir elbise satın alabilirim.

2- İzin için kullanılır.( permission )

Örnek ( example ) :
Might I bring a friend to the wedding ? Düğüne bir arkadaşımı getirebilir miyim ?

3- Past olarak diğer bir past cümle ile birlikte kullanılır.

Örnek ( example ) :
The teacher knew we might visit her. Öğretmen kendisini ziyeret edebileceğimizi biliyordu.
We said that you might go. Gitme ihtimaliniz olduğunu söyledik.





Ought To

Ought to :
"sholud " ile aynı anlamdadır.Sorularda tercih edilir.( advice ,criticism )



Örnek ( example ) :

He ought not to neglect his work. O , işini ihmal etmemelidir.
You ought to be more polite to her.
Ona karşı daha resmi olmalısın.





Shall

Shall :

....mi ?Nazik bir teklif ve fikir iletme olarak sadece 1. tekil ve 1. çoğul şahıslarda kullanılır.
( offers , suggestions )

Örnek ( example ) :
Shall we dance ? Dans edelim mi ?
Shall we stop for a drink ? İçmeye son verelim mi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://crazyd.wwooww.net
 
MODALS
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CrazYD :: EngLish :: Grammar :: Subjects-
Buraya geçin: