İran'ın tek rapçi kızı
Tahran'da yaşayan, İranlı bir baba ve Türk bir annenin kızı Meryem Semsar sekiz yıldır ABD'nin protest zenci müziği olarak bilinen rap'le ilgileniyor. Bir yıldır da üye olduğu mail grupları üzerinden şarkı sözü yazıp söylüyor.
19 yaşındaki Meryem, sekiz yaşından beri Tahran'da yaşıyor. Ancak İran deyince akla gelen kadın imajını onunla bağdaştırmaya kalkmayın sakın. Bir yandan üniversitede moda okuyor, diğer yandan rap'le ilgileniyor, şarkı sözü yazıyor, ders veriyor. O underground yani piyasa altından da olsa, İran'da bu tür müzik yapan tek kız. Rap'e ilgisi sekiz yıl önce, Malcolm X'in biyografisini okuduktan sonra başlamış. Yıllarca iyi bir dinleyici olduktan sonra İran'daki rap sitelerini keşfetmiş. Yazı yazmaya başlamış. Böylece diğer rapçi'lerle tanışmış. Kısa süre sonra Beat'lerin üzerine söz yazarken bulmuş kendisini.
İDDİALI DÜET
Eminim şimdiye kadar Farsça rap duymadınız. İlk dinleyişte garip geliyor ama hoş bir tınısı var. Meryem'in 1996'da ölen ve rap müziğin en büyüklerinden kabul edilen Tupac Shakur'un bir parçasının üzerine, İran'ın alanında en başarılı ismi kabul edilen Hichkas'le yaptığı bir düet var. İngilizce sözlerin üzerine Farsça replikler giriyor ve Hichkas'i Meryem'in duru sesi takip ediyor. Rap hayatında önemli bir yer tutsa da Meryem bunun şimdilik bir hobi olarak kalmasında ısrarlı. Zaten çevresinde grup kuracak kimse olmadığını söylüyor. Arkadaşları arasında bu tür müzikle ilgilenen yok. Tanışıklıklarını yalnızca internet üzerinden sağlıyor. İlerlemesinde Hichkas çok yardımcı olmuş. İran'da sevilen bir rapçı olan ve ismi "Hiçkimse" anlamına gelen Hichkas'le internet üzerinden tanışmış.
ABD'YE KARŞIYIZ
Meryem'e ailesi destek veriyor, yeteneklerine eğilmesini memnuniyetle karşılıyor. Zaten annesi de tanıdık bir isim: Yazı ve kitaplarıyla İran ve Türkiye'de isim yapmış Cihan Aktaş. "Çevremdekiler yaptıklarım için
bana destek oluyor. Şimdiye kadar kimseden tepki görmedim. Zaten İran'la ilgili yanlış imajlar var kafalarda. Orada aslında gençlerin çok fazla olanağı var. Sinema kulüpleri, sosyal aktiviteler çok zengin." Meryem şimdilik Türkiye'de müzik yapmayı düşünmüyor. Rap müziğe söz yazmak için, içinde bulunduğu toplumu çok iyi tanıması gerektiğine inanıyor. Çünkü sözler gençlerin jargonundan, toplumun bakış açısından çıkıyor. O, İran gençliğinin içinden geldiği için onların dilinden konuşabildiğini oysa burada yaşıtlarının ne düşündüğünü, nelerden beslendiğini bilmediğini vurguluyor. Kendini İran'da daha etkin hissettiğini, bunun sağladığı rahatlığın sözlere yansıdığını söylüyor. Rap'in Amerikan kültürüyle özdeşleştirilmesine karşı. "Zaten mevcut sistemi eleştiren tavrı var bu türün. İran gibi Amerikan karşıtı bir ülkede neden rap yapıyorsunuz, sorusunu anlamıyorum. Biz İran gençliği olarak ABD ve felsefesine karşıyız ve bu tavrımız kesinlikle yaptığımla çelişmiyor. Geçen yıllarda popülerleşen ve sürekli TV'de yayınlanan videolar, rap'in yanlış imaj edinmesine yol açtı. Rap sadece seks, uyuşturucu, şiddet ve gece hayatı değil. ABD'nin zencileri ittiği hayatı yansıttıkları için gerçeği gösteriyor. Aslında Amerikan sistemine nefret kusan ve gerçekleri haykıran birçok rapçi var ancak popülerleşmiyorlar. Bu gördüğümüz sadece işin bir kısmı. Çünkü hiçbir şey ifade etmeyen saçma şarkılarla gençlerin kafasını yıkamak devletin bir siyaseti. Aslında hip hop kültürü rapiyle, dansıyla, graffitisiyle zencilerin sanatsal bir başkaldırısı. O yüzden Batı'nın gelişmesini engellediği tüm üçüncü dünya ülkelerindeki gençlerin de benimseyebileceği bir kültürdür hip hop."
TASARIMCI OLACAK
Tahran'daki bir devlet üniversitesinde moda okuyor. Mezun olduktan sonra da moda alanında devam etmek istiyor. Meryem, son bir yıldır televizyonda moda programı olduğunu ve modanın gerekli olduğu yönünde devlet adamlarının yaptığı konuşmaların halkın dikkatini çektiğini söylüyor. Giyimin şahsiyeti yansıttığına inandığı için bu alanda çalışmak istemiş. Planları arasında Hindistan'a gidip stilistlik üzerine yüksek lisans yapmak var. Hindistan'ın moda konusunda çok zengin olduğunu ve dünyayı beslediğini düşünüyor. Her ne kadar moda üzerine eğitim alsa da aslında o bir anti-modacı. Herkesin kendi stilini yaratması gerektiğine inanıyor. İlerde tesettüre uygun, salaş ve rahat giysiler tasarlamak istiyor. Yaratıcılığını öğrenciliği sırasında göstermeye başlamış bile. Tahran'da üniversite kapsamında gerçekleştirdiği bir haute couture defilede yalnızca CD'lerden oluşan bir giysi tasarlamış. "Önemli olan içindekini dışarı yansıtmayı bilmek" diyor. İran ve moda kelimelerini kafamda çok bağdaştıramadığımı söyleyince Meryem şaşırıyor ve bilmediğim bir dünyanın kapılarını aralıyor. "Kadınlar evde kıyafete çok meraklı. Dışarıda belli kalıplar içinde giyinebiliyorlar ama bu, içlerine ters yansıyor. Rengarenk giyinmeyi seviyorlar. Erkekler içinse zaten her hangi bir kısıtlama yok. Zaten genç kuşak erkekler çok bakımlıdır."
Rock ve Ahmet Kaya
Meryem yalnızca rap dinlemiyor. Heavy metal ve rock tutkunu. En çok Metallica, Anathema, Judast Priest, Manowar ve Iced Earth gibi grupları seviyor. Ruh haline göre dinlediklerinin de değiştiğini söylüyor. Enigma ve Loorena Mckennit ile rahatlıyor. Rap deyince de Wu Tang Clan, Mos Def, Dead Prez, Napoleon, Tupac, Biggie, Paris, Nas ve tabii ki Eminem'i sayıyor. Türk Pop'unu eleştiriyor. "Türkiyede sözde sanatçıların insanlara şarkı diye dayattıkları şey ucuz bir taklit bile değil. Yaratıcı gerçek sanatçılar parmakla sayılacak kadar az. Bir zamanlar iyi şeyler yapan kimselerin bile bugün ucuzlaştığını görüyor ve üzülüyorum. Sanatçı ürettikçe vardır. Üretmiyorsa ve yaptığı şeyden para da kazanıyorsa tüccar olur. O sözde sanatçılar beni ilgilendirmiyor ama kulakları zırvalarla dolan gençlik için üzülüyorum." Burcu Güneş'le düetini dinlediği c***'nın dikkatini çektiğini de eklemeden edemiyor. "Türkiyede underground piyasayı tanımıyorum. Popüler isimlerden dinlediklerim var tabii. Ahmet Kaya, Şebnem Ferah, Kıraç, Haluk Levent, Teoman severim."
Türkiye'dekiler rahatsız
Türkiye'deki tesettürlülerin rahat olmadığını görüyorum. Çok tekdüze giyiniyorlar ve kıyafetlerinin içinde kısıtlanmış görünüyorlar. Oysa tesettür tek bir yorumdan ibaret değil. Kişiliklerine ve hisettiklerine göre kendi tarzlarını yaratabilirler.
İran'da bu yıl çok dar pardesüler, kısa pantolonlar moda. Sarı ve yeşilin ağırlığı var. Kadınlar aşırı makyaj yapıyorlardı, bu sene biraz sadeleştiler. Aslında trendler batıyla birebir gidiyor. Belki yorum biraz değişiyor.
.....
Konu: İran'ın tek rapçi kızı 
Perş. 7 Ağus. - 14:05
bu konuda en az senin kadar hassasım